Türkiye’de tek çatı altında en fazla kadın çalışan istihdam eden gruplardan biri olan ve dünya markalarının stratejik üretim ortağı olarak hazır giyim-ev tekstili alanında faaliyetlerine devam eden Yeşim Grup, müşteri taleplerine paralel olarak geleceğe dönük büyüme planları çerçevesinde 2019 yılında Ağrı’da yeni üretim tesisini devreye aldı. Yeşim, bölgenin gelişim hikayesinin bir parçası olmak ve gerek şehir, gerek ülke ekonomisine katkı yapmak amacıyla planladığı yatırım programı kapsamında ilk etapta kademeli olarak 5 bin kişilik istihdam sağlamayı hedefliyor. Tesiste şu an 1000’e ulaşan çalışan sayısının 2021 yılı sonuna kadar 1800’leri bulması planlanıyor. Ağrı Valiliği’nin Tekstilkent Projesi kapsamında tahsis ettiği 36 bin metrekarelik fabrika alanı üzerinde yaklaşık 20 milyon euroluk yatırım bedeliyle inşa edilen yeni hazır giyim tesisi ile Yeşim Grup, üretim ve ihracat kapasitesini arttırarak ülke ekonomisine pozitif katkı yapmayı sürdürecek.
Tekstilkent Projesi’nin hayata geçirilmesi sürecine liderlik eden Ağrı Valiliği başta olmak üzere kendilerine destek veren tüm devlet erkanına teşekkür eden Yeşim Grup CEO’su Şenol Şankaya, hayata geçirilen üretim merkezinin Türk tekstili adına gurur verici olduğunu söyledi. Yeşim’in geçmişte olduğu gibi gelecekte de dünya markalarının en güvendiği ana tedarikçi olma misyonunu sürdüreceğine işaret eden Şankaya; bu misyona uygun olarak büyüme ve gelişim odaklı tüm adımları atmaya her zaman hazır olduklarını belirtti. Şankaya, Ağrı Tekstilkent Projesi’nin bir parçası olarak bölge istihdamına önemli oranda katkı yapma şansı bulacaklarını ve bölgenin ekonomik gelişiminin bir parçası olacaklarını ifade ederek, “Söz konusu üretim tesisi ile sadece şehrin değil, bölgenin çehresinin değişimine de katkı yapmayı amaçlıyoruz. Ayrıca konuya sadece ekonomi penceresinden değil, sosyal sorumluluk penceresinden de bakıyoruz. Ağrı yatırımımız 10 bin kişiye ulaşıp tam anlamıyla realize olduğunda hedefimiz aşağı yukarı mevcut kapasitemize yaa
“AĞRI HALKINA GÜVENİYORUZ”
Ağrı’nın gelişime açık ve yatırım yapılabilecek en uygun şehirlerden biri olduğuna vurgu yapan Şankaya, Ağrı halkına güvendiklerini ve bölgede kalıcı olmak adına sağlam ve istikrarlı adımlar atarak büyümelerini sürdüreceklerini dile getirdi. Ağrı'daki en önemli sorunun işsizlik olduğunun altını çizen Şankaya, “Ağrı Valiliği tarafından yapılan araştırma ile söz konusu sorunu çözmek için bölgede hızla üretime geçebilecek ve çok fazla insana iş imkânı sağlayacak bir sektör üzerinde duruldu ve tekstil sektöründe karar kılındı. Sonrasında yol haritası belirlendi ve yola çıkıldı. Gelinen noktada biz Ağrı’da sadece bir üretim alanı değil, bir yaşam kalitesi vaat ediyoruz. Yeşim’in ‘Önce İnsan’ prensibini buradaki tesislerimizde de aynen yaşatacağız. Burada açacağımız kreşimizle ve çalışanlarımız için uygulayacağımız sosyal uygunluk şartları ile yöre halkının hayat standardını da yükselteceğiz ve endüstri iş kolunda çalışma kültürü oluşturacağız. Ayrıca Yeşim’in kalite politikasına paralel bir yapılanma kuracağımız tesisimizde dünyanın önde gelen markalarına üretim yaparak, ‘Made in Turkey’ ibaresiyle ihracat gerçekleştireceğiz. Halihazırda dünyanın tanınmış markalarına yönelik hazır giyim üretimini sürdüren tesisimiz, kısa bir süre önce ünlü Tommy Hilfiger markası için de Ağrı’da üretim yapmaya başladı. Bu, her açıdan bölge adına sevindirici bir gelişme.” şeklinde konuştu.
Şankaya sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yolda ilerlerken söz konusu üretimimizi destekler nitelikte bölgedeki partnerlerle iş birliği geliştirme opsiyonunu da devrede tutuyoruz. Bu açıdan bakıldığında sadece Ağrı ile değil, bölgedeki diğer tedarikçileri düşününce çok daha büyük bir ekosistemle birlikte yol aldığımızı söyleyebilirim. Bu ortak sinerji, gerek Yeşim Grup’a gerek ülkemizin ekonomik gelişimine son derece önemli kazanımlar sağlayacak. Biz ülkemize ve bu toprakların çalışkan insanlarına her zaman güvendik ve güvenmeye de devam edeceğiz. Ağrı’nın ne kadar büyük bir potansiyeli olduğunu görüyoruz. Hayata geçirdiğimiz yatırımlar Doğu Anadolu Bölgesi’nde büyüdükçe, batıya olan göçün önlenmesine de katkı koymuş olacağız. Göçün önlenmesi de bölge vatandaşlarının kendi memleketlerinde kalarak refah içinde yaşamasını sağlayacak. Bir süre sonra tersine göçün önünü açma şansımız dahi olabilir.”